Merhaba! Dünyanın dört bir yanında işyerlerini etkileyen bir konu hakkında konuşalım—tükenmişlik. Bu kelime son zamanlarda çok sık kullanılıyor, peki tükenmişliğin işletmeler için gerçekte ne anlama geldiğini hiç merak ettiniz mi? İpucu: Büyük bir mesele.
Hepimiz tükenmişliğin çalışanları yorgun, stresli ve işlerinden kopmuş hissettirebileceğini biliyoruz. Ancak işin diğer can alıcı noktası da şu—tükenmişlik işverenlere büyük bir maliyete neden oluyor. Sadece moral bozukluğundan bahsetmiyorum. Şimdi biraz sayılarla inceleyelim ve neden tükenmişliğin kişisel bir sorun olmanın ötesinde olduğunu görelim. Bu, aynı zamanda bir işletme meselesi.
Tükenmişliğin Doları ve Kuruşu
İşyerindeki tükenmişliğin sadece ABD'de yıllık 190 milyar dolarlık sağlık harcamalarına neden olduğunu biliyor muydunuz? Evet, doğru. Harvard Business Review tarafından yayınlanan bir araştırma, tükenmişliğin neden olduğu fiziksel ve zihinsel baskının kalp hastalığı, diyabet ve hatta depresyona katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.[1] Bunlar, ciddi tıbbi müdahale ve para gerektiren sağlık sorunları.
Ancak burada bitmiyor. Şimdi bunu biraz daha detaylandıralım:
Azalan verimlilik: Tükenmişlik sadece yorgun hissetmekle ilgili değil, aynı zamanda çalışanların işlerine bağlı olmamasıyla ilgili. Tükenmişlik yaşayan çalışanların, hastalık izni alma olasılığı %63 daha fazla. [2]Ve işe gelseler de, verimlilikleri düşük oluyor.
Çalışan dönüşüm (turnover) maliyetleri: Çalışanlar tükenmişlikle başa çıkamadıkları için işten ayrıldıklarında, yeni işe alım maliyeti büyük oluyor. Gallup ayrıca bir çalışanı değiştirme maliyetinin, çalışanın yıllık maaşının %50'si ile %200'ü arasında olabileceğini belirtiyor. Bu, işletmeler üzerinde büyük bir mali yük oluşturuyor.[3]
Devamsızlık: Yüksek stres yaşayan çalışanlar işe gelmeme olasılığı daha yüksek. American Institute of Stress'e göre stresle ilgili devamsızlık, ABD işverenlerine yılda 300 milyar dolardan fazla mal oluyor.[4] Bu, sadece kaybedilen günleri değil, aynı zamanda kaybedilen verimlilik ve diğer çalışanların üzerindeki ek yükü de içeriyor.
Gerçek Bir Örnek: Teknoloji Sektöründe Tükenmişlik
Şimdi, tükenmişlikten ağır darbe alan bir sektöre bakalım—teknoloji dünyası. Gallup tarafından yapılan bir araştırma, teknoloji çalışanlarının %67'sinin kariyerlerinin bir noktasında tükenmişlik yaşadığını ortaya koydu.[5] Uzun saatler ve yüksek baskının norm olduğu teknoloji sektöründe, tükenmişlik yüksek iş değişim oranlarının önemli bir nedeni. Tükenmişliğin teknoloji sektöründeki iş çalışan dönüşümünde önemli bir faktör olması nedeniyle, Google ve Facebook gibi şirketler en iyi yetenekleri kaybediyor ve bu onlara her yıl yüz milyonlara mal oluyor.
Peki, işverenler bu konuda ne yapabilir?
Refaha Yatırım Yapmak Beklediğinizden Fazlasını Kazandırır
İyi haber şu ki, tükenmişliği ele almak sadece çalışanlar için değil, aynı zamanda işletme için de iyi. Çalışan refahı ve stres yönetimi programlarına yatırım yapan şirketler, ölçülebilir iyileşmeler görüyor. Deloitte tarafından hazırlanan bir rapor, akıl sağlığı programlarına yapılan her 1 dolarlık yatırımın, iyileşmiş sağlık ve verimlilikte 4 dolarlık bir geri dönüş sağladığını gösteriyor.[6]
Şirketler, stres yönetimi atölyeleri, esnek çalışma saatleri ve akıl sağlığı kaynakları gibi programlar sunarak, tükenmişliği azaltabilir, sağlık harcamalarından tasarruf edebilir, çalışan moralini artırabilir ve en iyi yeteneklerini ellerinde tutabilirler. Bu, iki tarafın da kazandığı bir durum olur.
Tükenmişliğin Üstesinden Gelme Zamanı
Sonuç olarak: tükenmişlik sadece bir moda sözcük değil. İşverenleri tam kalbinden, yani cüzdanlarından vuran bir gerçek, ölçülebilir bir sorun. Ancak doğru yaklaşımla bu böyle olmak zorunda değil.
Bir işverenseniz, tükenmişliğin şirketinize ne kadar mal olabileceğini düşünün, sadece dolar bazında değil, aynı zamanda yetenek, yaratıcılık ve verimlilik açısından da.
Çözüm? Çalışanlarınıza iyi bakın, çalışanlarınız da işinize iyi bakacaktır.
Commenti